TÜRKİYE EMEKLİLER DERNEĞİ
Araştırma Bürosu
İSTEGE BAĞLI SİGORTALILARIN EMEKLİLİK DOSYASI
Sosyal güvenlik, sosyal devletin uygulamalarında önemli bir yer tutmakta ve olabildiğince geniş ölçüde toplumun korumasını temel alan bir sosyal politika aracıdır. Ülkelerin refah seviyelerine ulaşmaları için sosyal güvenlik önemli bir uygulama alanı olmakta ve gelir dağılımın düzeltilmesinde önemli bir yere sahiptir. Sosyal güvenlik sistemiyle toplumun her türlü risklere karşı korunması için devletlere de önemli yükümlülükler verilmiştir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde ve Avrupa Sosyal Şartı’nda sosyal güvenlik, temel bir insan hakkı olarak tanımlanmış ve bireylerin yaşamları boyunca karşılaşacakları risklere karşı asgari düzeyde koruma aracı olarak benimsenmiştir. Anayasamızın 60. maddesinde sosyal güvenlik temel bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve her türlü teşkilatın kurulması için ülkeyi yönetenlere bir görev olarak tanımlanmıştır.
2000’li yılların başlarında % 5’ler seviyesinde olan 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı 2040 yılında % 15 seviyesine ulaşılacağı öngörülmektedir. Bu nedenle, geleceğimizin güvencesi olan emeklilik hakkından toplumun geniş kesimlerinin yararlanması, sosyal devletin bir görevi olarak değerlendirilmelidir. Temel bir insan hakkı olan sosyal güvenlik piyasa koşullarına göre yürütülecek bir sistem olmadığından, devletimizin bu yönde koruyucu tedbirleri alması, toplumun refahı bakımından da bir gereklilik olarak görülmelidir.
Sosyal güvenliğin temel ilkesi zorunluluktur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 92. maddesinde yer alan “Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak, vazgeçmek veya başkalarına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.” hükmü ile kısa ve uzun vadeli sigortalılar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki sigortalılar için sigortalılık zorunlu hale getirilmiştir.
Sosyal güvencesi olmayanlara isteğe bağlı sigorta uygulaması getirilmiş ve sosyal güvenliğin kapsamının genişletilmesi hedeflenmiştir. Çalışma imkanı olmayanlara isteğe bağlı sigorta fırsatı getirilerek toplumun her türlü riske karşı korunması amaçlanmıştır. Sosyal güvencesi olmayanların malullük, yaşlılık, ölüm ve hastalık gibi risklere karşı korunabilmeleri amacıyla geliştirilmiş olan isteğe bağlı sigorta uygulamasından bireylerin yararlandığı bir hak olarak benimsenmiştir. Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya tam gün çalışmayan ya da daha önce sosyal güvenlik kanunlarına tabi çalışması olmayan kişilerin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri ile genel sağlık sigortası primlerini isteğe bağlı kapsamında ödemelerine imkan tanınmıştır. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmaması nedeniyle ay içindeki gün sayısı 30 günden az olan sigortalılar, eksik günlerinin isteğe bağlı sigorta ile 30 güne tamamlayabilmekte olup, bu sigortalıların isteğe bağlı sigortalılık statüleri 25/02/2011 tarihinden itibaren Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sayılmaktadır.
Geçmişten günümüze kadar uygulanan isteğe bağlı sigorta sisteminde önemli değişiklikler yapılmıştır. Başlangıçta isteğe bağlı sigortadan yararlananların kapsamında işini kaybedenlerin belli gün prim ödeme koşulunu yerine getirenlere tanınan bir hak olarak değerlendirilmiştir. Buradaki amaç, işinden ayrılan sigortalının isteğe bağlı sigortalı kapsamında emeklilik hakkının korunması olarak değerlendirilmiştir. 5510 sayılı Kanunla isteğe bağlı sigortanın koşulları değiştirilmiş ve Ekim 2008 itibariyle isteğe bağlı sigortalı kapsamına alınmıştır. SSK’dan emekli olmanın koşullarının daha avantajlı olması nedeniyle isteğe bağlı sigortalı cazip olarak görülmüş ve işçilerin sahip olduğu bütün haklar isteğe bağlı sigortalılara da tanınmıştır.
5510 sayılı Kanun ile kişinin daha önce zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek bir işte çalışmış olma zorunluluğu kaldırılmıştır. Yapılan değişiklikle birlikte isteğe bağlı sigortalı olanlara genel sağlık sigortalısının yüzde 12 genel sağlık sigortası prim ödeme yükümlülüğü getirilmiş ve sağlık hizmetlerinden bakmakla yükümlü olduğu kimselerinde yararlanması kapsama alınmıştır.
5510 sayılı Kanunun 50. maddesine göre öncelikle isteğe bağlı sigortalılık için Türkiye’de ikamet etme koşulu aranmaktadır. Türkiye’de ikamet etmekte iken herhangi bir sebeple yurt dışına çıkmış ve sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış bir ülkede bulunanlara da isteğe bağlı sigortalı olma hakkı tanınmıştır.
506 sayılı Sosyal sigortalar Kanunu isteğe bağlı sigortalılık, en yaygın kullanılan bir sigorta olarak benimsenmiştir. Bu kapsamda isteğe bağlı sigortalı olanların statüsü SSK kapsamında değerlendirilmiş ve daha erken yaşta emekli olmalarına fırsat tanınmıştır.
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nda ise, 657 sayılı Kanuna tabi olarak en az 10 yıl çalışıp herhangi bir sebeple ayrılan kişinin ayrıldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde isteği ile Emekli Sandığına başvurması halinde sosyal güvenliğinin devam etmesi sağlanmıştır.
1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinde zorunlu sigortalı sayılmayanlardan, ev kadınları ve Türkiye ‘de ikamet eden yabancı uyruklular isteğe bağlı sigortadan yararlanmış ve statüleri Bağ–Kur kapsamında sayılmıştır.
5510 sayılı Kanun ile Sosyal Sigortalar Kanunu, Emekli Sandığı Kanunu ve Bağ-Kur Kanunu’ndaki bu üç farklı uygulamaya son verilmiştir. Buradaki tek istisna, kısmi süreli çalışanların primlerini 30 günü tamamlamaları için isteğe bağlı sigorta kapsamında yatırılan primler SSK olarak değerlendirilmiştir.
İsteğe bağlı sigortalılığın ikinci şartı ise 50. maddenin 2. fıkrasının “b” bendinde yer alan “kendi sigortalığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak” ifadesi bulunmakla birlikte kendi sigortalılığı olmayanlardan dul ve yetim aylığı alanların da isteğe bağlı sigortalı olma hakkı tanınmıştır.
İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILIK UYGULAMASININ DÜNÜ VE BUGÜNÜ
İsteğe bağlı sigortalılık, 5510 sayılı Kanun’dan önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (Bağ-Kur Kanunu) ve 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile düzenlenmiş olup, bu üç kanunda da farklı esaslara bağlanmıştır.
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu Kapsamında İsteğe Bağlı Sigortalılık
İsteğe bağlı sigortalılık 506 sayılı Kanun’un mülga 85. maddesinde düzenlenmiştir. 01.10.1987’den geçerli olmak üzere isteğe bağlı sigortalıya devam edebilmek için beş yıldan beri sigortalı olmak ve en az 750 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş olmak şartları aranırken, 01/10/1987 tarihinden geçerli olmak üzere 3395 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunun 85 inci maddesinde yapılan değişiklikle, isteğe bağlı sigortadan yararlanabilmek için belirli bir süre sigortalı ve prim ödemiş olma koşulları kaldırılarak, diğer koşulları da yerine getiren sigortalılara daha kolay şartlarla isteğe bağlı sigortaya devam etme imkanı sağlanmıştır. İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için yazılı başvuruda bulunma ve öncesinde 506 sayılı Kanun’a göre tescil edilme koşulu aranmıştır.
506 sayılı Kanunun 85 inci maddesinde 01/01/2000 tarihinden geçerli olmak üzere 4447 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle isteğe bağlı sigorta primlerinin katsayı esasına dayalı gösterge sistemine göre hesaplanmasına son verilmiştir. 506 sayılı Kanunun 78 inci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırları arasında kalmak koşuluyla, prim tutarları isteğe bağlı sigortalılar tarafından belirlenebilmiştir. 01.05.2003 tarihinden itibaren 4842 sayılı Kanun ile isteğe bağlı sigorta koşullarında değişiklik yapılmış, tescil edilmiş olma şartı kaldırılmış, 1080 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş olma şartı getirilerek bu kapsamda isteğe bağlı sigortalı olabilme zorlaştırılmıştır. 4842 sayılı Kanun ile isteğe bağlı sigorta prim oranı 01.05.2003’ten itibaren % 20’den %30’a yükseltilmiş, 5198 sayılı Kanun ile 01.08.2004’ten geçerli olmak üzere % 25’e düşürülmüştür.
4842 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanunda yapılan değişiklikle isteğe bağlı sigortalıdan yararlanmak için 1080 gün prim ödeme gün sayısı aranmaya başlanmıştır. Bununla birlikte isteğe bağlı sigorta prim oranı yüzde 30 olarak belirlenmiş ve 3 ay üst üste primini ödemeyen isteğe bağlı sigortalığının sona ereceği düzenlenmiştir. 1 Mayıs 2003 itibariyle prim oranı yüzde 25 olarak yeniden değiştirilmiştir. 5510 sayılı Kanunla uzun vadeli sigorta primi yüzde 20, genel sağlık sigortası yüzde 12 olarak yeniden düzenlenmiştir.
5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanunu’na Göre İsteğe Bağlı İştirakçilik
5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nda yapılan değişiklikle 07.09.2004 tarihinden itibaren isteğe bağlı iştirakçilik uygulamasını getirilmiştir. 01.10.2008 tarihinden sonra ilk kez memur olanlar ise, isteğe bağlı iştirakçilik kapsamında değerlendirilmemiştir. Bu nedenle ancak 01.10.2008’den önce ilk kez memur olanların en az 10 yıl memurluk hizmeti bulunanların memurluktan ayrılmaları sonrasında SSK’lı veya Bağ Kurlu bir işte çalışmama koşuluyla 6 ay içerisinde SGK’ya isteğe bağlı iştirakçi olarak başvurması durumunda Emekli Sandığı’ndan emekli olmalarına imkan tanınmıştır.
İsteğe bağlı iştirakçilerin ödemesi gereken bir aylık kesenek ve karşılık tutarı sigortalının görevinden ayrıldığı tarihteki derece kademesinin göstergesi, varsa bu dereceye ait ek gösterge rakamının müracaat ettiği tarihteki katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutara o tarihte yürürlükte olan taban aylığı, kıdem aylığı, emeklilik tazminatı tutarı ilave edilmek suretiyle bulunacak toplam tutarın %16 emeklilik keseneği ve %20 kurum karşılığı olmak üzere toplam %36’sıdır. İsteğe bağlı yapılan keseneklerin ödenmesinde 6 ayı aşması durumunda iştirakçilik sona ermektedir. Diğer taraftan isteğe bağlı prim ödeyerek Emekli Sandığı’ndan emekli olanların ikramiyelerinin hesabında fiili çalıştıkları memuriyet süresi üzerinden hesaplanmaktadır.
1479 Sayılı Kanun’a Göre İsteğe Bağlı Sigortalılık
01.10.1972 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanun’un mülga 79. maddesi ile de Bağ-Kur kapsamında isteğe bağlı sigortalılık düzenlenmiştir.
1479 sayılı Kanun’un mülga 24. maddesi kapsamına girmeyenlerden ev kadınları ile Türkiye’de ikamet eden yabancı uyruklular, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, yurt dışındaki vatandaşların yanlarında bulunan ve herhangi bir işte çalışmayan eşleri ve tarım işi yapanlar isteğe bağlı sigortalı olabilmelerine imkan tanınmıştır.
Bu kapsamda sigortalı olanların prim borcunun ödenmesinde üç ayı aşması durumunda isteğe bağlı sigortalılıkları kendiliğinden sona ermesi düzenlenmiştir.
1 Ekim 2008 önceki dönemlerde isteğe bağlı sigortalılarda borçlanma hakkı tanınmıştı. 1479 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine istinaden kuruma kayıt ve tescilini yaptıran sigortalıların ek geçici 4 üncü maddeye göre 4/5/1979 tarihinde kadın 40 erkek 45 yaşında ise sigortalı oldukları tarihten itibaren geriye dönük 10 yıllık sürenin tamamını diğer sosyal güvenlik kurumuna tabi hizmeti bulunanların da ancak 10 yıla tamamlayacak kadar olan süreyi borçlanma haklarının bulunmaktaydı. 1/10/2008 tarihinden sonra isteğe bağlı borçlanma hakkı verilmemiştir.